Biz…

Oyun oynamayı seven, içindeki çocuğu yaşatan yetişkinleriz.

Çocukların içinden akan merak duygusuna heyecanla eşlik ederiz.                                                             

Özgür ve yaratıcı düşünmeyi destekleriz.

Alçakgönüllü olmayı tercih ederiz.
Sanata ve estetik değerlere duyarlıyız.
Çocukların duygularını ve ihtiyaçlarını  anlamayı, onları yargılamamayı önemseriz.
Çocuk büyütmenin kendini büyütmek olduğunu derinden hissederiz.<
İhtiyaçları olduğunda yanlarında oluruz, ihtiyaçları olmadığında geride durmasını biliriz.

Çocuklara bir şeyler öğretmek telaşında değiliz. Onlarla birlikte deneyimler yaşamak, sorular sormak, farklı yollar denemek için heyecan duyarız.

Çocuklar ve doğa ruhumuzu besler, her ikisinden ilham alırız.

Bir de masalımız var size, kurucumuz Serap Kaya ve Toprak ailesinden bahseden:

Bir varmış bir yokmuş… Bir zamanlar bir Toprak Okul varmış.

Bu Toprak Okulunda çocuklar, hayvanlar, bitkiler ve yetişkinler varmış. Burası aslında, olandan farklı bir okulmuş.

Yetişkinlerin öğretmek için çabalamadıkları, öğrenmenin kendiliğinden ortaya çıktığı bir okulmuş burası…

Toprak Okulu’nun içinde bir de Serap varmış…

Sürekli çalışırmış, her şey yolunda gitsin, çocuklar ve öğretmenleri hep mutlu olsun diye… Günlük yoğunluklar arasında, çocukları içinden taşan, coşan sevgisiyle, güler yüzüyle karşılayan, her iş kolayca akabilsin diye karınca gibi bir orada bir burada çalışıp duran… Koşuşturmacalı ve performans odaklı büyük şehir hayatının içinde çocuklar nefessiz, oyunsuz kalmasın, bilgiye boğulmasın diye düşünüp Toprak Okulunun kapılarını sonuna kadar açanmış.

Orman okulu olma yolunda “çocuklara rağmen” değil, “çocuklarla birlikte” akışta her daim gurur duyduğu, ailem dediği çalışkan öğretmen arkadaşlarıyla hep beraber  yürüyenmiş. İyi ki öyleymiş…